18 Ocak 2009 Pazar

Hititler'de Ordu

Ordu

İlk dönemlerinde birçok beyliğin birleşmesinden oluşan Hitit Krallığı'nda merkezi yönetimin başında "Büyük Kral" unvanıyla anılan başrahip, başkomutan ve başyargıç yetkileriyle donatılmış bir kral bulunuyordu. Beyliklerin başındakilere ise "Küçük Kral" sanı verilirdi. Daha sonraki dönemlerde merkezi yönetimin ağırlığı arttı ve küçük kralların yerlerine valiler atandı. Hitit krallarının yetkileri pankus adı verilen ve soylulardan oluşan bir meclisçe sınırlandırılmıştı. Bu meclis kral soyundan gelen birine verilen ölüm cezasını ya da kralın gösterdiği veliahtı onaylamama hakkına sahipti.
Hititler'de kraldan sonra en yetkili kişi tavananna adını verdikleri ana kraliçeydi. Saraydaki bütün siyasal etkinliklere katılan ana kraliçe, kralın yokluğunda ya da tahta geçen kralların çocuk olması durumunda, devleti yönetirdi. Hititler'in ilk zamanlarında krallar belirli bir hanedanın prensleri arasından soylular ve önde gelen devlet büyüklerin-ce seçilirdi. Daha sonra Telipinu'nun ferma-nıyla kral ölümünden önce veliahtı seçebiliyordu. Ama veliahtın pankus tarafından onaylanması gerekmekteydi. Hititler'de kralın birinci karısından olan oğlu veliaht sayılırdı. Veliaht ülke yönetimine katılır, bazen "Küçük Kral" sanıyla bir bölgenin yönetimine atanırdı. Başarısız olması durumunda veliahtlık hakkı elinden alınırdı.
İlk dönemlerde Hititler, ele geçirdikleri ülkelerin krallarına bağlılık yemini ettirir, bir antlaşma imzalayarak onları tahtlarında bırakırlardı. Daha sonra bu krallıkların bazılarına doğrudan merkeze bağlı valiler atandı. Ant-laşmalı krallıklar da kendi içlerinde bağlı devletler ve vasal devletler diye ayrılırdı. Bağlı devletler Hititler'ce korunan bağımsız krallıklardı. Vasal devletlerse Hititler'e karşı belirli yükümlülükleri yerine getirme zorunda olan prensliklerdi. İçişlerinde serbest ama dışişlerinde büyük krala bağlı olan bu devletler istendiğinde asker göndermekle yükümlüydü.
Hititler'de savaşabilecek durumda olan her erkek asker sayılırdı. Kralın toprak verdiği soylular da tüm masraflarını kendilerinin üstlendiği özel askeri birlikler beslerlerdi. Ayrıca savaş sırasında prensler ve vasal krallar da askerleriyle birlikte büyük krala katılırdı. Hitit ordusu yaya ve arabalı askerlerden oluşurdu. İki tekerlekli ve bir çift atın koşul-duğu savaş arabalarında sürücünün yanı sıra iki savaşçı asker bulunurdu. Hızlı hareket etme yeteneğine sahip bu savaş arabaları savaşlarda Hititler'e büyük üstünlük sağlamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder