18 Ocak 2009 Pazar

Roma Genel Tarihi

Dünya tarihinin en büyük imparatorluklarından biri. Yarattığı etki ve sürekliliği bakımından dünyada kurulmuş devletler arasında özel bir yeri vardır. Roma devletinin ilk kuruluş yılları hakkında daha çok efsane ve mitolojiye dayalı bilgiler vardır. Buna göre Roma kent devleti MÖ 753’te Romus ile Romulus kardeşler tarafından kuruldu. Romulus’un ilk kral olduğu Roma’da çoğunluk Latinlerde idi; ayrıca Sabin ve Etrüsk toplulukları yaşıyordu. Roma’nın krallık dönemi MÖ 753-509 yılları arasında 244 yıl sürdü. Bu dönemde Roma’nın sınırları şimdiki Vatikan’ın topraklarından oluşuyordu. “Rex” denilen ve Halk Meclisi (Comitia Curiata) tarafından seçilen kral, sonsuz buyurma yetkisine (imperium) sahipti. Etrüsk egemenliğinden sonraki Roma’da toplumsal yaşam askerlik, memurluk yapan “patrici”ler ile çiftçilik, çobanlık, ticaret yapan “pleb”ler arasında paylaşıldı. Kölelerin hiçbir hakları yoktu. Krallık döneminden cumhuriyet dönemine geçiş hakkında elde fazla tarihî belge bulunmamakla birlikte yine de bu arada bir diktatörlük dönemi olduğu bilinmektedir. Cumhuriyet döneminde yönetim, patrici sınıfının elindeydi. Bu sınıftan her yıl seçilen ve konsül adını alan yöneticilerin buyurma yetkisi çok genişti. Patrici sınıfından kimselerden oluşan Halk Meclisi’nin yanı sıra yine aynı sınıftan üç yüz üyeli Senato (Yaşlılar Meclisi) vardı. Plebler de dayatarak bir Tribün Meclisi kurma hakkını elde ettiler MÖ 5. yüzyılda plepler kanunların yazılı olmasını istediler. Roma hukukunun temeli olan “12 Levha” kanunları, Forum Romanum’a asılarak kabul edildi. Patrici ve plep sınıfları arasındaki ayrılık sona erdikten sonra Roma, bir kent devleti olmaktan çıktı ve büyümeye başladı. Önce İtalya’da Latin birliği kuruldu, sonra Etrüsk yurdu Roma Devleti’ne katıldı. Daha sonra bütün İtalya ve Akdeniz’de birçok yer ele geçirildi. Afrika’ya yayılma eğilimi gösteren ve donanması güçlenen Roma’nın karşısına Tunus’ta bulunan Fenikeliler (Kartacalılar) çıktı. İki devlet arasında uzun yıllar süren (MÖ 264-146) savaşlar (Pön Savaşları) Roma’nın kesin üstünlüğü ile bitince, Afrika’nın kuzey kıyıları, İspanya ve bütün Batı Akdeniz Roma’nın egemenliğine girdi. MÖ 215-168 arasında süren Makedonya Savaşları sonunda da Makedonya, Yunanistan, Balkanlar, Roma toprağı oldu. Yeni topraklarıyla iyice zenginleşen Roma’da zenginler ile yoksullar arasında amansız bir mücadele başladı. Marius yoksulların temsilcisi olarak konsül seçildiyse de başarılı olamadı. Konsül seçilen Sulla (MÖ 82) Marius taraftarı olan 5.000 kişiyi öldürttü ve Senato’ya geniş yetkiler tanıdı. Sulla’dan sonra iktidara geçen Caesar (Sezar), Pompeius ve Crassus arasındaki üçlü yönetim (Triumvirax) döneminde Fransa, Belçika ve Almanya toprakları ele geçirildi. Caesar’ın Pompeius’u yenerek tek başına hükümdar olmasından sonra, Ptolemeos hanedanının egemenliği altındaki Mısır, Roma’nın eline geçti. Roma’da diktatör ilân edilen (MÖ 46) Caesar’a çok geniş yetkiler verildi. Cumhuriyetçiler tarafından Caesar’ın öldürülmesinden sonra yeniden karışıklıklar çıktı. Octavianus, Mısır’ı tamamen ele geçirdi. MÖ 27 tarihinde “Augustus” unvanını alan Octavianus ile Roma’da imparatorluk dönemi başladı. Daha sonra imparator olan Caligula, Claudius, Neron, Flavius, Titus, Traianus (zamanında şimdiki Romanya ele geçirildi ve devlet en geniş sınırlarına kavuştu), Hadrianus, Antoninus, Marcus, Aurelius, Cominodus Caracalla gibi kimi zaman çok bilge, iyi asker, kimi zaman da zalim, deli ve sefahat düşkünü birçok imparator hüküm sürdü. Diocletianus döneminde (MS 284-305) imparatorluk, eşit yetkileri olan iki “Augustus” arasında paylaşılmaya başlandı. “Ortak İmparatorluk” denilen bu dönemde en parlak imparator (I. Konstantin) oldu. Bu imparator bugünkü İstanbul’u (Bizans) başkent seçerek imparatorluğun fiilî olarak ikiye ayrılmasına yol açtı. Oğulları arasında patlak veren taht kavgaları sonunda 395 yılında imparatorluk kesin biçimde “Batı” ve “Doğu” olmak üzere ikiye ayrıldı. Arcadius Doğu’da, Honorius da Batı’da imparator oldular. Batı’da hüküm süren son imparator Romulus Augustus, yıllardan beri süregelen yabancı kavimlerin (Cermenler, Hunlar vb.) son dalgası olan Odoaker’in ordusuna yenildi ve tahtından indirildi. Böylece 476 yılında imparatorluk alametlerini Doğu İmparatoru Arcadius’a gönderen Romulus Augustus ile Batı Roma İmparatorluğu tarihe karışmış oluyordu. Kral ilân edilen Odoaker, Bizans (Doğu Roma) imparatorunun temsilcisi olmakla yetindi. Roma İmparatorluğu’nun mirasçısı olan Doğu Roma ya da Bizans İmparatorluğu, giderek Yunan (Helen) etkisinde kalarak Osmanlı Hükümdarı Fatih Sultan Mehmet’in 1453’te İstanbul’u ele geçirişine kadar yaşadı. Roma’nın uygar dünyaya pek çok etkisi oldu. Bunun başında hâlâ yararlanılan Roma hukuku gelir. Roma’nın askerlikteki üstünlüğü ve getirdiği yenilikler Orta Çağın ortalarına kadar Batı dünyasının askerlik sanatını etkiledi. Roma’da mimarlık alanında da çok büyük yapıtlar yaratıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder